Yeterli tüketildiğinden emin olunması gereken minerallerin başında kalsiyum gelmektedir. Kalsiyum; güçlü kemik yapısı, kan basıncının düşürülmesi, yağ ve safrayı bağlayarak kolon kanseri riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Menapoz dönemine giren milyonlarca kadın ve yaşlı erkek osteoporoz ile karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca adet görmeyen genç kadınlar ve sporcular da osteoporoz riski altındadır. 30 yaşından önce sağlam kemikler oluşturulması ve yaşam boyu yeterli kalsiyum tüketilmesi osteoporozla mücadelenin ilk şartıdır. Kemik oluşumunun 18-20 yaşına kadar tamamlandığı, 30-35 yaşına kadar kalsiyum depolandığı ve kemik kütlesinin en yüksek düzeye bu yaşlarda ulaştığı, yaşlılıkta ise kalsiyum emiliminin azaldığı göz önünde bulundurulduğunda günde 800-1500 mg kalsiyuma gereksinim olduğu bilinmektedir. Kalsiyum yeterli tüketilmezse ya da yeterli emilim gerçekleşmezse, kalsiyum deposu olan kemiklerden kalsiyum çekilmektedir. Kalsiyum depolarının yeniden doldurulamadığı durumlarda kemik kayıpları olmakta ve sonunda kemikler kırılgan bir hal almaktadır.
Kemik mineral kaybı 30-35 yaşından sonra başlamaktadır. Menapoz dönemindeki bir kadın için kemiklerdeki kalsiyum bankada duran para gibidir. Yeterli kalsiyum tüketimi ve egzersiz bu konuda yapılacak en iyi yatırımdır. Yürüyüş, dans, tenis gibi aktiviteler kemik oluşumunu uyarmaktadır (Bu tür aktiviteler kalsiyumun kemiklere yerleşmesini sağlayan kimyasal ve sinirsel uyarıları artırmaktadır.)
Kalsiyum tüketmenin en uygun yolu süt ve süt ürünlerini tüketmekten geçer. Süt ve süt ürünlerinden alınan kalsiyum diyet kalsiyumunun %75’ini kapsar. Kalsiyumun zengin kaynakları sırasıyla; süt, yoğurt, peynir, süt tüzu, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, yağlı tohumlar, kuru baklagil ve kuru meyvelerdir.
